Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Avusturya Başkanı Fritz Hausjell ve yardımcıları Julia Herrnböck, Erhard Stackl ve Corinna Milborn, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle Viyana Concordia Basın Kulübü'nde düzenledikleri basın toplantısında 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni açıkladılar. 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke ve bölgedeki gazetecilerin çalışma ortamı derecelendirildi. Bu araştırma raporuna göre, 31 ülkedeki durum 'çok ciddi', 42 ülkede 'zor', 55 ülkede 'sorunlu' ve 52 ülkede ise 'tatmin edici' veya 'iyi' diye tanımlandı. Başka bir deyişle, on ülke arasından yedi ülkede gazetecilik ortamı 'kötü' ve yalnızca geri kalan üç ülkede tatmin edici anlamına geliyor.DEZENFORMASYON BÜYÜYEN TEHDİT RSF Avusturya Başkan Yardımcısı Corinna Milborn, önümüzdeki yıllarda basın özgürlüğünün önündeki en büyük sorunlardan birinin dezinformasyon olduğuna dikkakti çekerek “Dünyadaki ülkelerin yüzde 70'inde basın özgürlüğü baskı altında. Dezenformasyon gittikçe büyüyen bir tehdit. İktidardakiler özgür basını tümden aşağılamaya çalışıyor. Giderek inanılır hale gelen sahte haberlerle basın çalışması, güvensizlik ve düşünce karışıklığına yol açarak itibarsız kılınıyor. Bu durum, insanları gerçek bilgiden yoksun kılıyor“ dedi. Corinna Milborn, gazetecilere kişisel saldırılarda bulunarak, yıldırılmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Avusturya Başkanı Fritz Hausjell ve yardımcıları Julia Herrnböck, Erhard Stackl ve Corinna Milborn, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle Viyana Concordia Basın Kulübü'nde düzenledikleri basın toplantısında 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni açıkladılar. 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke ve bölgedeki gazetecilerin çalışma ortamı derecelendirildi. Bu araştırma raporuna göre, 31 ülkedeki durum 'çok ciddi', 42 ülkede 'zor', 55 ülkede 'sorunlu' ve 52 ülkede ise 'tatmin edici' veya 'iyi' diye tanımlandı. Başka bir deyişle, on ülke arasından yedi ülkede gazetecilik ortamı 'kötü' ve yalnızca geri kalan üç ülkede tatmin edici anlamına geliyor.NORVEÇ YEDİNCİ KEZ BİRİNCİDünya Basın Özgürlüğü Endeksi 2023´e göre Norveç üst üste yedinci kez 1. sırayı aldı. İskandinav ülkesi olmayan İrlanda, Danimarka'yı geçerek ikinci sıraya yerleşti.
Endeksin alt ucunda da değişiklikler oldu. Listenin son üç sırasının tamamen Asya ülkeleri tarafından işgal edildiği görüldü. Vietnam‘da (sıra 178) bağımsız muhabir ve yorumculara saldırı en uç noktaya ulaşmış durumda. Bir altta, 179. sırada, çoğu gazetecinin hapsedildiği ve en büyük propaganda ihracatçılarından biri olan Çin geliyor. Son sırayı ise Kuzey Kore (180) aldı.TÜRKİYE SONDAN 15. SIRADADünya Basın Özgürlüğü Endeksi 2023‘de yer alan özel Türkiye raporunda, ülkemizde otoriterliğin medya alanında zemin kazandığı ve otokratik yapının basında çoğulculuk ilkesine tam anlamıyla meydan okuduğu ifade ediliyor. Devamla, eleştirel sesleri bastırmak için her aracın kullanılmasının meşru sayılmasına dikkat çekiliyor. Raporda, ülkedeki medyanın yüzde 90'ının artık hükümetin kontrolü altında olduğu, halkın bu son beş yıllık süreçte yüzünü çeşitli siyasi görüşlere sahip eleştirel veya bağımsız medya kuruluşlarına çevirdiği belirtilerek "Böylece insanlar, ekonomik ve siyasi krizin ülke üzerindeki etkisini daha sağlıklı yollardan öğrenmek istemini gösteriyor“ deniyor.
Raporda, Fox TV, Halk TV, Tele1 ve Sözcü gibi TV kanalları ve uluslararası haber siteleri BBC Türkçe, VOA Türkçe ve Deutsche Welle Türkçe gibi basın araçları bu eleştirel medyalara örnek olarak gösteriliyor.DEZENFORMASYON BÜYÜYEN TEHDİT RSF Avusturya Başkan Yardımcısı Corinna Milborn, önümüzdeki yıllarda basın özgürlüğünün önündeki en büyük sorunlardan birinin dezinformasyon olduğuna dikkakti çekerek “Dünyadaki ülkelerin yüzde 70'inde basın özgürlüğü baskı altında. Dezenformasyon gittikçe büyüyen bir tehdit. İktidardakiler özgür basını tümden aşağılamaya çalışıyor. Giderek inanılır hale gelen sahte haberlerle basın çalışması, güvensizlik ve düşünce karışıklığına yol açarak itibarsız kılınıyor. Bu durum, insanları gerçek bilgiden yoksun kılıyor“ dedi. Corinna Milborn, gazetecilere kişisel saldırılarda bulunarak, yıldırılmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi. BİK REKLAMLARI MALİ BASKI ARACIRaporda, medyanın için de bulduğu ekonomik durumuna da yer verilerek "Hükümet ve hükümetle işbirliği yapan özel sektör şirketleri, yandaş medya kuruluşlarına reklamlar ve sübvansiyonlar kanalize ederek çoğulcu medyayı tehlikeye atıyor. Basın İlan Kurumu (BİK) devlet reklamlarının tahsisini, inatçı gazeteler üzerinde mali baskı aracı olarak kullanıyor“ vurgusu yapılıyor.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)‘ün kritik televizyon kanallarını ağır para cezaları vererek ekonomik olarak zayıflatmaya çalıştığına dikkat çekiliyor. 2023 seçimleri yaklaşırken, medya karşıtı siyasi söylemlerin teşvik ettiği aşırı milliyetçi grupların saldırgan tavırlarının gözden kaçmadığı da raporda anılıyor.ATGB: TÜRKİYEMİZİN ÖZGÜRLÜĞE HASRETİ SON BULACAKDiğer yandan 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Başkanı Recai Aksu yaptığı bir basın açıklamasıyla gazeteciliğin bir kamu görevi olduğunu ve anayasa tarafından güvence altına alındığını bir kez hatırlatmak istediklerini belirtti. Başkan Racai Aksu açıklamasında, gazetecinin görevinin toplumu aydınlatmak olduğunu ve bu nedenle gazeteciliğin suç olamayacağını vurguladı.Aksu, ATGB’nin, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü "Baskıcı Erdoğan iktidarının yayın yasakları, sansür, gazetecilere yönelik yıldırma, şiddet, gözaltı ve tutuklamaları gölgesinde ve karartmasında buruk“ olarak kutladığını söyledi. ATGB’nin açıklamasında, birliğin, toplumu aydınlatmaya çaba harcayan Türkiye’deki gazeteci arkadaşlarını hiçbir zaman yanlız bırakmayacakları belirtildi: "Gözdağları, ülkenin dağlarına bahar gelmesine engel olamayacak. Korkunun ecele faydası yoktur. Korku iktidarının sonu gelmek üzeredir.“
Endeksin alt ucunda da değişiklikler oldu. Listenin son üç sırasının tamamen Asya ülkeleri tarafından işgal edildiği görüldü. Vietnam‘da (sıra 178) bağımsız muhabir ve yorumculara saldırı en uç noktaya ulaşmış durumda. Bir altta, 179. sırada, çoğu gazetecinin hapsedildiği ve en büyük propaganda ihracatçılarından biri olan Çin geliyor. Son sırayı ise Kuzey Kore (180) aldı.TÜRKİYE SONDAN 15. SIRADADünya Basın Özgürlüğü Endeksi 2023‘de yer alan özel Türkiye raporunda, ülkemizde otoriterliğin medya alanında zemin kazandığı ve otokratik yapının basında çoğulculuk ilkesine tam anlamıyla meydan okuduğu ifade ediliyor. Devamla, eleştirel sesleri bastırmak için her aracın kullanılmasının meşru sayılmasına dikkat çekiliyor. Raporda, ülkedeki medyanın yüzde 90'ının artık hükümetin kontrolü altında olduğu, halkın bu son beş yıllık süreçte yüzünü çeşitli siyasi görüşlere sahip eleştirel veya bağımsız medya kuruluşlarına çevirdiği belirtilerek "Böylece insanlar, ekonomik ve siyasi krizin ülke üzerindeki etkisini daha sağlıklı yollardan öğrenmek istemini gösteriyor“ deniyor.
Raporda, Fox TV, Halk TV, Tele1 ve Sözcü gibi TV kanalları ve uluslararası haber siteleri BBC Türkçe, VOA Türkçe ve Deutsche Welle Türkçe gibi basın araçları bu eleştirel medyalara örnek olarak gösteriliyor.DEZENFORMASYON BÜYÜYEN TEHDİT RSF Avusturya Başkan Yardımcısı Corinna Milborn, önümüzdeki yıllarda basın özgürlüğünün önündeki en büyük sorunlardan birinin dezinformasyon olduğuna dikkakti çekerek “Dünyadaki ülkelerin yüzde 70'inde basın özgürlüğü baskı altında. Dezenformasyon gittikçe büyüyen bir tehdit. İktidardakiler özgür basını tümden aşağılamaya çalışıyor. Giderek inanılır hale gelen sahte haberlerle basın çalışması, güvensizlik ve düşünce karışıklığına yol açarak itibarsız kılınıyor. Bu durum, insanları gerçek bilgiden yoksun kılıyor“ dedi. Corinna Milborn, gazetecilere kişisel saldırılarda bulunarak, yıldırılmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi. BİK REKLAMLARI MALİ BASKI ARACIRaporda, medyanın için de bulduğu ekonomik durumuna da yer verilerek "Hükümet ve hükümetle işbirliği yapan özel sektör şirketleri, yandaş medya kuruluşlarına reklamlar ve sübvansiyonlar kanalize ederek çoğulcu medyayı tehlikeye atıyor. Basın İlan Kurumu (BİK) devlet reklamlarının tahsisini, inatçı gazeteler üzerinde mali baskı aracı olarak kullanıyor“ vurgusu yapılıyor.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)‘ün kritik televizyon kanallarını ağır para cezaları vererek ekonomik olarak zayıflatmaya çalıştığına dikkat çekiliyor. 2023 seçimleri yaklaşırken, medya karşıtı siyasi söylemlerin teşvik ettiği aşırı milliyetçi grupların saldırgan tavırlarının gözden kaçmadığı da raporda anılıyor.ATGB: TÜRKİYEMİZİN ÖZGÜRLÜĞE HASRETİ SON BULACAKDiğer yandan 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Başkanı Recai Aksu yaptığı bir basın açıklamasıyla gazeteciliğin bir kamu görevi olduğunu ve anayasa tarafından güvence altına alındığını bir kez hatırlatmak istediklerini belirtti. Başkan Racai Aksu açıklamasında, gazetecinin görevinin toplumu aydınlatmak olduğunu ve bu nedenle gazeteciliğin suç olamayacağını vurguladı.Aksu, ATGB’nin, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü "Baskıcı Erdoğan iktidarının yayın yasakları, sansür, gazetecilere yönelik yıldırma, şiddet, gözaltı ve tutuklamaları gölgesinde ve karartmasında buruk“ olarak kutladığını söyledi. ATGB’nin açıklamasında, birliğin, toplumu aydınlatmaya çaba harcayan Türkiye’deki gazeteci arkadaşlarını hiçbir zaman yanlız bırakmayacakları belirtildi: "Gözdağları, ülkenin dağlarına bahar gelmesine engel olamayacak. Korkunun ecele faydası yoktur. Korku iktidarının sonu gelmek üzeredir.“